SOĞUKKANLI INGILIZCE

Soğukkanlı İngilizce, İngilizce konuşan bir kişinin iletişim becerilerine atıfta bulunur. Soğukkanlı İngilizce konuşmak, sakin ve düşünülü bir şekilde konuşma becerisi gerektirir. Soğukkanlı İngilizce konuşmak, İngilizce konuşurken sıkça yapılan hatalardan kaçınmaya yardımcı olabilir. Bu hatalar arasında, aksan ve telaffuz problemleri, yavaş konuşma, gramer hataları gibi sorunlar bulunur. Soğukkanlı İngilizce konuşmanın birçok avantajı vardır. Özellikle iş dünyasında, sakin, özgüvenli ve anlaşılır şekilde konuşabilen kişilerin daha başarılı oldukları bilinir. Bu nedenle, İngilizce konuşma becerilerini geliştirmek isteyenlerin soğukkanlı bir şekilde konuşarak kendilerini ifade etmeyi denemeleri önerilir. Soğukkanlı İngilizce konuşmak için pratik yapmak önemlidir. İngilizce konuşma pratiği, İngilizceye hakim olmayı sağlar ve konuşma becerilerini geliştirir. Sonuç olarak, İngilizce öğrenenlerin soğukkanlı bir şekilde İngilizce konuşabilmeleri, iletişim becerilerini geliştirebilir ve daha özgüvenli bir şekilde kendilerini ifade edebilirler.

İngilizce; Common Usage: 1: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: coldblooded s. 2: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: calm s. 3: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: nonchalant s. 4: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: cold s. General: 5: Genel: soğukkanlı: unflappable s. 6: Genel: soğukkanlı: phlegmatic s. 7: Genel: soğukkanlı: poikilothermal s. 8. soğukkanlı: nonchalant adj. 4: Common Usage: soğukkanlı: cold adj. General: 5: General: soğukkanlı: unflappable adj. 6: General: soğukkanlı: coolheaded adj. 7: General: soğukkanlı: even tempered adj. 8: General: soğukkanlı: phlegmatic adj. 9: General: soğukkanlı: poikilothermal adj. General: soğukkanlı: cool adj. General.

Turkish "soğukkanlı" cümle içinde nasıl kullanılır. more_vert. Biegler'ın mahkemedeki halk tipi konuşmalarının ve soğukkanlı davranışlarının arkasında keskin bir hukuk dehası olduğu kısa sürede anlaşılır. more_vert. Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık. Soğukkanlılığımı kaybetmek, terbiyesizlik etmek üzereyim. R. H. Karay; Equanimity. Phlegm. Sangfroid. Coolheadednes. Calmness. Self-possession. Cool-headedness. Composure. soğukkanlılıkla. In cold blood, without turning a hair, coldly, philosophically. soğukkanlılıkla davranmak. Play it cool.

soğukkanlı: poikilothermal adj. 8: General: soğukkanlı: cool adj. 9: General: soğukkanlı: coolheaded adj. General: soğukkanlı: even tempered adj. General: soğukkanlı: restrained adj. General: soğukkanlı: imperturbable adj. General: soğukkanlı: phlegmatical adj. General: soğukkanlı: possessed adj. General. İngilizce; Common Usage: 1: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: coldblooded s. 2: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: calm s. 3: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: nonchalant s. 4: Yaygın Kullanım: soğukkanlı: cold s. General: 5: Genel: soğukkanlı: unflappable s. 6: Genel: soğukkanlı: coolheaded s. 7: Genel: soğukkanlı: even tempered s. 8.